Katran/Tüy'ün sadece projelerimi yapımcıya ulaştırmayı hedefleyen bir platform değil senaryo heveslileri için de faydalı bir alan olmasını istediğimden bahsetmiştim. Bu sebeple ara ara senaryo ve senaryo yazımına dair teorik ve pratik bilgiler, örnek sahneler, kaynaklar ve tavsiyeler paylaşacağımı söylemiştim. Her ne kadar epey basitçe ve temelden de olsa, şöyle başlayalım bakalım:
Senaryo Nedir?
Dilimize Fransızca scenario kelimesinden geçen sözcük, "bir tiyatro eseri veya filmin sahnelerini tarif eden metin" anlamına gelir. Kelimenin kökeni İtalyanca ve evvelinde de Antik Yunan’a kadar uzanmaktadır. Anlam itibarıyla ise, belli bir teknik ve yeteneğe dayanan, yedinci sanat kurallarını ve o günün teknik kurallarını dikkate alan, ilk satırdan son satırına dek sinemaya uygun olarak hazırlanan metin. Bir başka deyişle senaryo, görüntü ve sese dönüşecek bir düşüncenin, bir olayın yazıya dökülmüş halidir. (Vikipedi)
Bugün sinema senaryoları 105 ile 120 sayfa arasında, televizyon senaryoları ise janra göre 25-60 sayfa arasında değişmektedir. (Türkiye hariç. Ülkemizde televizyon senaryoları 90 ile 120 sayfa arasında değişiyor) Evrensel olarak kullanılan ve ABD formatı olarak adlandırılan (yazının sonunda indirebileceğiniz bir şablon olduğu gibi sitemizin DİĞER bölümündeki örnek senaryolara bakabilirsiniz) biçemin yanı sıra ülkemizde kimilerinin ısrarla kullanmaya devam ettiği, devinimin solda, diyaloğun sağda yer aldığı, kullanışsız bir biçem de bulunmaktadır. Bu model Fransız ya da Yeşilçam formatı diye anılır. Tüm dünyada kabul gören ve yapım öğelerinin işini kolaylaştıran ABD formatını benimsemenizi tavsiye ediyorum.
Modern senaryo kuramının önde gelen ismi Syd Field senaryoyu “içinde diyalog ve betimlemeler barındıran, dramatik yapının bağlamına yerleştirilmiş ve resimlerle anlatılan bir hikaye” olarak tanımlar. Üzerinde uzlaşılan tanımıyla senaryo yazımı, görsel olarak öykü anlatma sanatıdır. Bu yüzden öykünün sanatsal kaygılarının çoğunu taşır. Özgünlük, evrensellik, ilginçlik gibi özelliklere sahip olmalıdır. Nihayetinde Vogler'in de dediği gibi tüm öyküler, mitlerde, peri masallarında, düşlerde ve filmlerde bulunan birkaç ortak yapısal unsurdan oluşur. Film boyunca tartışılacak temalar, anlatılacak hikayeler, ana ve yan karakterler, onların dramatik zaafları, ihtiyaçları ve hedefleri ile bunların görsel etki yaratacak şekliyle sunumu senaryonun sanatsal yüzüdür.
Ancak ben de birçokları gibi senaryoyu bir sanat olduğu kadar zanaat olarak tanımlıyorum. Robert McKee’nin dediği gibi bir senaristin emeğinin yüzde yetmişbeşi öyküyü tasarlamaya yöneliktir. Bu tasarımın içinde karakterler, onların hedefleri, düşmanları, dostları, ihtiyaçları bulunur. Ancak tüm bu tasarımın sonucu yazıya geçirildiğinde, senaryoyu diğer yazın türlerinden ayıran sınırlar devreye girer. Çünkü senaryo, varlık sebebi ve belkemiği olan öykü kadar onun nasıl işlendiği ve hangi kurallar dahilinde sunulması gerektiği ile de ilgilenir. Bu açıdan senaryo, tek başına hayat bulması mümkün olmayan, yapımcı, yönetmen, oyuncu, kostüm/dekor/makyaj sorumluları gibi takım arkadaşlarının senaryo metnine bağlı kalarak ortaya kolektif bir eser koymasıyla hayat bulan bir mimari proje, kurulum kılavuzu görevi de görür.
Öykü ve tüm öğeleri ancak bu planın kuralları dahilinde şekillendirilip kağıda dökülürse bir senaryo metni halini alabilir. Senaryonun okurları edebiyatseverler değil, onu en iyi şekilde hayata geçirmek üzere talimat bekleyen sektör profesyonelleridir. Dolayısıyla senaryo metinleri bu hedefe en uygun şekilde, hangi öğenin hangi satırda, nasıl yazılacağının dahi belli olduğu evrensel ve kolaylaştırıcı bir biçeme sahiptir. Senaryoyu bir romandan ayıran özelliklerden biri de budur. David Trottier senaryonun bu roman ve tiyatro oyunuyla arasındaki asli farkı şöyle tanımlar:
“Bir roman, karakterinin düşünce ve hislerini sayfalarca tanımlar. İç çatışmayı okura sunmak için çok uygun bir platformdur. Tiyatro oyunu ise ağırlıklı olarak sözeldir, kelimelerle ilerler. Bir film ise öncelikli olarak görseldir. Bir senaryo, sahnenin görsel ve duygusal yönlerine odaklanır.”
Yani senaryodaki “göster, söyleme” (show not tell) prensibi buradan gelmektedir. Senaryo metninde bir karakterin aklından geçenleri yazmak mümkün değildir, aklından ne geçtiğini devinim ve diyalogla göstermek gerekir.
Biçem mi İçerik mi?
Biçemin yani zanaatin öneminden bahsettiğimde, içeriğin yani sanatın geride kalacağından endişe edildiğini sıkça gözlemledim. Ancak iyi senaryo bu iki işi kusursuzca harmanlayarak yazılabilir. Kötü bir öykü, derinliği olmayan karakterler, ilgi çekici olmaktan uzak çatışmalar ne kadar iyi bir biçemde sunulursa sunulsunlar hiçbir kıymet taşımazlar. Ancak bunun iki yönlü işlediğini de unutmamak gerek. Şehrin en güzel manzarasına, üfleseler yıkılacak bir gecekondu inşa edip satmak isterseniz, sizi manzara da kurtaramaz. Zanaat üzerinde yetkinleşmenin yolu da (formal ya da değil) eğitimden geçiyor. Bugün bu eğitim materyallerine, düzgün bir bina inşa etmenize yarayacak senaryo programlarına ulaşmanız çok kolay. Senaryo yazımının hem biçem, hem içerik üzerinden öğrenilmesi gerektiğini düşünen McKee şöyle diyor:
“Örneğin hayaliniz beste yapmak olsaydı kendinize şöyle söyler miydiniz: ‘Bir sürü senfoni dinledim, e piyano çalmayı da biliyorum, o halde bu haftasonu bir senfoni yazıvereyim.’ Elbette hayır. Ama bu birçok senaristin başlangıç noktasıdır. ‘Bir sürü film izledim, lisede edebiyatım iyiydi, e tatil de yaklaşıyor...’ Eğer beste yapmayı hayal ediyorsanız uzun yıllar teori ve pratik çalışacak, senfoninin janrına yoğunlaşacaktınız. Sıkı çalışılan yıllardan sonra bilginizi yaratıcılığınızla birleştirecek, cesaretinizi toplayıp bestelemeye girişecektiniz.”
Evet, senaryo, yaratıcılığın kesinlikle çok gerekli olduğu ama yeterli olmadığı bir alan. Yeteneği, bilgi ile şekillendirmek elzem. Yazı dizisine dönüşecek “Senaryo 101” gönderileri boyunca kendi faydalandığım, size de faydalı olabileceğini düşündüğüm kaynakları, bilgileri burada paylaşacağım. Bunun dışında senaryo atölyeleri, jargon çalışmaları, gözlem yapmak ve örnek senaryolar okumak eğitimin önemli parçaları diye düşünüyorum. Bir sonraki Senaryo 101 gönderisine kadar güvende kalın.
Melih