Yazı ekibinde bulunduğum için gurur duyduğum, şanslı hissettiğim Poyraz Karayel dün akşam 82. bölümüyle ekranlara veda etti. Blogda, bu süreçte tecrübe ettiklerimi, yazdığım sahneleri ve onların ekran karşılıklarını vakit buldukça paylaşacağım. Senaryoya ilgi duyanlar için öğretici olacağından hiç şüphem yok. Ama şimdi veda vakti:
"Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? Hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire: Buraya kadar! dediler. Oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiçbir ağacı, hiçbir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gölgeni seyrederdin. Üstelik daha önce haber vermiştik derler onlar. Her şeyin bir sonu olduğunu genel olarak belirtmiştik. Yaşarken eskidiğini ve eskittiğini söylemiştik." (O. Atay)
Veda vakti, teşekkür vaktiymiş... Poyraz Karayel adında bir düş gören ve bizi de içeri kabul eden, hayatımda gördüğüm en alçakgönüllü senarist Ethem Özışık yani Ethem abiye, ardından "aslında Poyraz'a bir yazar arıyoruz" diyerek bana iskele uzatan Deniz'e, her hikaye toplantısına gülümseyerek gelmemin müsebbibi canlarım Melek ve Uygar'a çok teşekkürler.
Poyraz'ı Poyraz, Ayşegül'ü Ayşegül yapan İlker Kaleli/Burçin Terzioğlu ikilisine ve onları ülkenin en güzel ailesine bütünleyen Ata Berk Mutlu ile Musa Uzunlar, İdil Fırat, Ayda Aksel, Hare Sürel, Celil Nalçakan, Ali İl, Cem Cücenoğlu, İlker Aksum, Ece Özdikici, Funda Eryiğit, Gülçin Hatıhan, Emirhan Akbaba ve İsmail Düvenci başta olmak üzere yolu Poyraz Karayel'den geçen her oyuncuya çok teşekkürler. Her sahneyi güzelleştirdiniz.
Kamera arkasında, hangi şartlarda nasıl çalıştıklarına hayret ve hayranlıkla şahit olduğumuz, buna rağmen her hafta yazdığımızdan iyisini çekmeyi başaran başta yönetmenimiz Osman Taşçı, ikinci yönetmenimiz Burcu Alptekin ve yardımcı yönetmenimiz Merve Çolak olmak üzere üç sezon boyunca emek vermiş eski yeni tüm set çalışanlarına, unutulmaz müziklere imza atan Alpay Göltekin ve Zeynep Alasya'ya çok teşekkürler. Her şeyi kolaylaştırdınız.
Herkesin cesaret edemeyeceği bir projeye inanan Hayri Aslan ile Kanal D'ye, Limon çalışanlarına ve elbette her çarşamba ekran başına geçip bir sonraki hafta yeniden karşılarına çıkmamızı sağlayan muhteşem seyircimize çok teşekkürler.
Elbette bu noktaya gelene kadar verdikleri destek için aileme de minnettarım, hakları ödenmez. Son teşekkürü ise bu macera boyunca kahrımı çeken Şahbal'a ayırıyorum.
Duvar yazılı bir apartmanın sokağından birlikte geçip gittiğimiz herkesle yeniden karşılaşmak dileğiyle elveda Poyraz Karayel!